Doç. Dr. Yıldırım Bayezit DELDAL
İnsan ekosisteminde, vücudunun büyük bir kısmında yaşar halde bulunan (bakteriler, parazitler, mantarlar ve virüs) gibi bir birinden farklı microorganizmalar bulunmaktadır. İnsan bu microorganizmalar ile beraber yaşar ve ömürlerinin sonuna kadarda bu microorganizmalara maruz kalmaktadır.
İnsanların, hastalık ve sağlıklı olma halleri microbiyata olarak adlandıracağımız komplex mikrobik eko sistem içinde birçok roller oynayabilir. Otoimmün ve alerjik, kronik inflamatuvar hastalıklar dışındaki etken faktörlerin sağlık sistemindeki önemi giderek artmaktadır. Mikrobiyota topluluğunda bulunan canlı organizmalar kantitatif ve kalitatif değişmelerin bir çok hasta ilişkili olduğu bilinmektedir. Mikrobiyota manipülasyonu, probiyotikler, prebiyotikler insan sağlığı acısından kullanılması ayrıca fekal mikrobiyota tranplantasyonu yöntemi ise başlıca yaklaşımlar arasındadır.
Birçok araştırmada microbiyotanın ve konağının (insan) birbirlerine bağımlılıklarının olduğu microbiyotanın eksikliğinin olduğu durumlarda insanın hasta olacağı görülüştür. inanın ve mikrobiyotanın bağımlılıklarında mikrobiyomun ve mikrobiyota’nın bozulması sonucu kronik hastalıklar, otoimmün hastalıklar, enfeksiyon riskleri artarak çok sayıda hastalığa ilişkili olduğu görülmüştür.
Vücudumuzu saran mikroplar aslında vücudumuzun iyiliği, sağlığı için çalışan minik mikroorganizmalardır. Vücudumuzda yasayan sayısız mikrop organlarımızı şekillendirmektedir. Bu mikroplar bizi hastalıklardan koruyarak mikroorganizmamıza şekil vermektedir. Vücudumuza dışarı yoldan alınan cansız gıda komponentleri olan probiyotikler ve probiyotikler takviye olarak kullanılabilirler ayrıca vücuttaki microbiyatayı değiştirerek faydalı ve patojen bakteriler arasında dengeli bir vücut ortamı sağlar.
İnsan vücudu binlerce mikrop barındırmaktadır. Vücudumuzun denge noktasını oluşturan bağırsaklarımızı ve bu bağırsakların florası microbiyota adı verilen virüs, mantar, bakteri ve mikrop ordularının sürekli çalışması, vücut sağlığı açısından denge noktası oluşturması, bağırsak florasını bu iyi huylu mikroplar sayesinde bir koruma sistemine alması, mikrobiyota’nın ne kadar önemli bir işlevi yerine getirdiğinin en büyük göstergesidir. Konağın sahip olduğu kanser hücrelerinin iyi huylu ve anti kanser mikropların salınımının yavaşlaması ile vücudun sisteminin bozulması. Microbiyota’nın giderek zayıflaması ve koruma kalkanında artık dönüşü olmayan parçalara ayrılması, hücre yıkımı, zararlı parazit ve kanser hücrelerinin yüzeye çıkması ile microbiyata’nın işlevinin yavaşlaması sonucu yetersiz müdahale neticesinde kanser oluşumları, vücutta bulunan ve sağlığımız için önemli, bakterilerin azalması konağın artık dengesinin bozularak ölmesinin yolunu açacaktır.
KAYNAKLAR
Resim Kaynak; Mikrobiyota”https://www.sciencerepository.org/the-invisible-us-the-human-microbiome-in-health-and-disease”10.31487/sr.blog.07
The Microbiome | The Nutrition Source, https://www.hsph.harvard.edu
Chaysavanh Manichanh, Natalia Borruel, Francesc Casellas & Francisco Guarner, “The gut microbiota in IBD”Published: , https://www.nature.com/articles/nrgastro.2012.152
A FEDERİCO, Gut microbiota, Obesity https://www.nature.com/articles/nrgastro.2012.152